bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim güzel ıdaho'm 1991 yapımı bir gus van sant filmidir. shakespeare'in henry ıv oyununun güncel bir uyarlaması olan bu filmde başrolleri river phoenix ve keanu reeves oynamaktadır. mike (phoenix) ve scott (reeves) sokaklarda yaşayan iki gençtir. ikisi de uyuşturucu kullanıp vücutlarını satmaktadır. mike ayrıca narkolepsi hastalığına sahiptir, birçok kere nerede uyandığının farkında olamaz. hayattaki tek amacı kaybolan annesini bulmaktır. scott ise aslında çok zengin bir ailenin çocuğudur ancak bu yaşamdan kopamaz. van sant yazdığı senaryoyu birçok film şirketine göndermiş ancak kabul ettirememiştir. new line cinema'nın öyküyü kabul etmesinden sonra oyuncu arayışları başlar. reeves ve phoenix'e senaryolar gönderilir. reeves rolü kabul eder ancak phoenix'in menajeri sanatçıya senaryoyu göstermez. bu yüzden van sant, senaryoyu reeves ile phoenix'e yollar. phoenix de gençlik idolü görünümünden uzaklaşmak için rolü kabul eder. ancak filmden sonra river phoenix rolü gibi uyuşturucuya bağımlı biri haline gelir. film çekimleri sırasında ekipten birçok kişi phoenix'i uyuşturucu kullanırken görmüşlerdir. https://www.youtube.com/watch?v=ZTGKWIIWqk4 (bkz: joaquin phoenix)
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      18 yaşındayım ama yine de kendimi bu film için geç kalmış hissediyorum. (bkz: river phoenix) benim "sebepsiz yere çok sevilen insanlar" listemin üst sıralarında yer alıyordu ama hiçbir filmini izlemişliğim yoktu çünkü nedense trajik ve kısa hayat hikayeleri olan insanların hayattaykenki görüntülerini izlemek beni üzüyor. ama bu huyumu bir kenara aldım ve nihayet bugün bu filmi izleyebildim. iyi ki de izlemişim diyorum. bu kısacık girizgahımdan sonra filmle ilgili fikirlerime gelecek olursak: (bu kısım spoiler içerebilir) öncelikle scott, (bkz: seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım ) dua et ki (bkz: keanu reeves) denen güzel canlı tarafından canlandırılan bir karaktersin. yoksa bu entiri çok kötü yerlere doğru gidebilirdi. yine de kafasına koyduğunu yapan ve her ne olursa olsun (sana aşık olan en yakın arkadaşını bulduğun ilk kız uğruna terk etmek dahi olsa) yolundan vazgeçmeyecek kadar sağlam bir karakter olduğun için seni tebrik ediyorum. mike bebeğim, seni burnuna aşık olduğum güzellik river canlandırmıyor (pardon "yaşamıyor") olsaydı bu kadar sevebilir miydim? severdim be, iyi bir oyunculuk sergilendiğinde tadından yenmeyecek kadar güzel, naif ve iyi yürekli bir karakter. hayatı yollara, yolları s.kik insan yüzlerine benzetmenle ne kadar metaforik ve edebi bir kişiliğin olduğunu zaten kanıtladın. idaho yollarında mahsur kaldığınızda ateşin karşısında oturup, ürkekçe scott denen şerefsize duygularını açtığın; annenin peşine düştüğün ve onun nerede olduğunu öğrendiğinde ağladığın sahneleri asla unutmayacağım. ve senin güzel hatırın için bundan sonraki günlüğümün adını river koyacağım. king of narkolepsi. kalbimizdesin... (bkz: dedikodu yaparcasına film yorumlamak) ve son olarak: "sana para vermeyen birini de sevebilirsin. bilirsin... seni seviyorum. ve sen bana para vermiyorsun." akşam akşam yaktın beni phoenix